الدواء
بالتلبينة
50- Bulamaçla Tedavi
أخبرنا نصر
بن الفرج قال
ثنا حجاج قال
ثنا الليث عن
عقيل عن بن
شهاب عن عروة
عن عائشة قالت
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول التلبينة
مجمة لفؤاد
المريض تذهب
بعض الحزن
[-: 7528 :-] Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Telbine
(bulamaç), hastanın gönlünü ferahlatır ve kederi hafif/etir" buyurdu.
Tuhfe: 16539
Daha önce 6659'da
geçmişti.
أخبرني زياد
بن أيوب قال
ثنا إسماعيل
بن عليه قال
ثنا محمد بن
السائب عن
أبيه عن عائشة
قالت كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذا
أخذ أهله
الوعك أمر
بالحساء
فتصنع لهم
وأمرهم فحسوا
منه ويقول إنه
ليرتو فؤاد
المريض ويسرر
عن فؤاد السقيم
كما يسرو
أحدكم الوسخ
بالماء عن
وجهه
[-: 7529 :-] Hz. Aişe der ki: Aile
efradından biri hastalandığı zaman Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem) çorba yapılmasını emreder, yapıldıktan sonra da ondan yemelerini
isterdi. Çorba hakkında: "Çorba, sıkıntıda olanın içindeki sıkıntıyı yok
eder, hasta olanın da ağrılarını, birinizin yüzündeki kiri yıkayarak gidermesi
gibi giderir" buyurdu.
Tuhfe: 17990
Diğer tahric: İbn Mace
(3445); Tirmizi (2039); Ahmed, Müsned(24035).
أخبرنا علي
بن خشرم قال
أنا عربي يعني
بن يونس عن
أيمن بن نابل
عن أم كلثوم
عن عائشة قالت
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إذا مرض
أحد من أهله
وضعت البرمة
على النار فلم
ترفع حتى يأتي
على أحد طرفيه
[-: 7530 :-] Hz. Aişe der ki: Aile
efradından biri hastalandığı zaman Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem) çorba çömleğini ateşe koyar ve hasta, iyileşinceye veya ölünceye kadar
çömlek devamlı ateş üzerinde dururdu.
Tuhfe: 17987
Diğer tahric: İbn Mace
(3446); Ahmed, Müsned (24500).
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال ثنا
المعتمر قال
سمعت أيمن وهو
بن نابل المكي
قال حدثتني فاطمة
عن أم كلثوم
عن عائشة أن
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم قال
عليكم
بالبغيض
النافع التلبينة
والذي نفس
محمد بيده
إنها لتغسل
بطن أحدكم كما
يغسل الوسيخ
عن وجهه الماء
قال وكان
النبي صلى
الله عليه
وسلم إذا
اشتكى أحد من
أهله لم تزل
البرمة على
النار حتى
يقبض على أحد
طرفيه إما موت
وإما حياة قال
زوج فاطمة بنت
أبي ليث عن أم
كلثوم بنت
عمرو بن أبي
عقرب
[-: 7531 :-] Hz. Aişe, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Size faydalı (telbfne denilen) şu
sevmediğiniz bulamaca devam ediniz. Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim
ki; bu yemek, kişinin yüzünü su ile temizlediği gibi karnını temizler"
buyurduğunu bildirir.
Hz. Aişe der ki: Aile
efradından biri hastalandığı zaman Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem) çorba çömleğini ateşe koyar ve hasta, iyileşinceye veya ölünceye kadar
çömlek devamlı ateş üzerinde dururdu.
Ravh der ki: Fatima; Ebu
Leys'in kızıdır. Ümmü Gülsüm ise; Amr b. Ebi Akreb'in kızıdır.
Tuhfe: 17987
أخبرنا عبد
الحميد بن
محمد قال ثنا
عثمان عن أيمن
بن نابل عن
فاطمة بنت أبي
عقرب عن
خالتها أم
كلثوم بنت
عمرو بن أبي
عقرب وكانت
صاحبة لعائشة
عن عائشة قالت
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إذا وجع
أحد من أهله
أو غيرهم فقيل
له إنه ليس
يأكل الطعام
فيقول عليكم
بالبغيض
النافع
التلبينة حسوها
إياه والذي
نفس محمد بيده
إنها لتغسل بطن
أحدكم كما
يغسل أحدكم
وجهه بالماء
من الوسخ قالت
عائشة وكان
رسول الله صلى
الله صلى الله
عليه وسلم إذا
مرض أحد من
أهله لم تزل
البرمة على
النار حتى
يأتي على أحد
طرفيه إما أن
يموت وإما أن
يعيش
[-: 7532 :-] Hz. Aişe bildiriyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ailesinden biri veya başkası
hastalandığı ve: "Hasta yemek yemiyor" dendiği zaman: "Şu
sevilmeyen . ama faydalı olan bulamacı kendisine içirmeye bakınız. Muhammed'in
canı elinde olana yemin ederim ki, bulamaç, sizden birinin yüzünü kirden su ile
temizlemesi gibi kişinin karnını temizler" buyururdu.
Hz. Aişe der ki: Aile
efradından biri hastalandığı zaman Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem) çorba çömleğini ateşe koyar ve hasta, iyileşinceye veya ölünceye kadar
çömlek devamlı ateş üzerinde dururdu.
Tuhfe: 17987